Kolajen Takviyesi Ne Zaman Alınmalı? Sabah mı, Akşam mı?

Kolajen, vücudumuzdaki en bol proteindir ve cilt, kemik, eklem, tendon ve bağ dokularının temel yapı taşlarından biridir. Ancak 25 yaşından sonra kolajen üretimi her yıl yaklaşık %1 oranında azalmaya başlar. Bu da cilt elastikiyetinin kaybı, kırışıklıkların oluşması ve eklem problemleri gibi yaşlanma belirtilerinin hızlanmasına neden olur.

Günümüzde hidrolize kolajen, hyaluronik asit ve koenzim Q10 gibi bileşenleri içeren takviyeler, bu süreci yavaşlatmak ve cilt sağlığını desteklemek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak pek çok kişinin aklındaki ortak soru: Kolajen takviyesi sabah mı, akşam mı alınmalı?

Hidrolize Kolajen Nedir ve Emilim Süreci

Kolajen takviyeleri genellikle “hidrolize” formda sunulur, yani küçük peptitlere parçalanarak sindirim sisteminden daha kolay emilir. Araştırmalar, bu küçük peptitlerin oral yolla alındıktan sonra kana karıştığını ve birkaç saat içinde cilt, kıkırdak ve kemik dokularına taşındığını göstermektedir (Iwai et al., 2005).

Bu nedenle kolajen takviyesinin aç karnına alınması, emilim açısından önemlidir. Mide boşken alınan kolajen peptitleri, diğer proteinlerle rekabete girmeden bağırsaklardan daha etkin şekilde emilir.

Sabah mı, Akşam mı Almalı?

Her iki zaman diliminin de avantajları vardır:

• Sabah kullanımı: Güne başlarken alınan kolajen, gün içinde hücre yenilenmesini destekleyebilir. Ayrıca sabah saatlerinde mide boş olduğu için emilim daha hızlı gerçekleşir. Koenzim Q10 içeren formüller enerji metabolizmasını da destekleyebilir, bu nedenle sabah kullanımı tercih edilebilir.
• Akşam kullanımı: Uyku sırasında cilt hücreleri kendini yeniler ve vücut, onarım süreçlerini hızlandırır. Bu nedenle bazı uzmanlar, kolajenin gece yatmadan önce alınmasının, cilt ve kas dokusu için daha faydalı olabileceğini savunmaktadır (Proksch et al., 2014). Uyku öncesi kolajen + hyaluronik asit kombinasyonu, özellikle cilt nem dengesini artırmada etkili olabilir.

Sonuç: Günlük rutine en uygun zaman dilimi tercih edilmeli. Önemli olan, düzenli ve yeterli dozda kullanımdır.

Yaşa Göre Kolajen Kullanımı

• 25–35 yaş arası: Önleyici kullanım ön plandadır. Günde 2.500–5.000 mg arası düşük-orta dozlar, cilt elastikiyetini korumaya yardımcı olur.
• 35 yaş üstü: Üretim iyice yavaşladığı için daha yüksek dozlar (5.000–10.000 mg) önerilebilir. Koenzim Q10 ve C vitamini içeren formüller, sentez sürecini destekler.
• 50 yaş üstü: Kemik ve eklem sağlığı için kolajen tip I, II ve III kombinasyonları tercih edilmeli. Bu yaş grubu için gece kullanımı, onarım dönemine denk gelmesi açısından daha uygundur.

Cilt ve Yüz Parlaklığına Etkileri

2014 yılında Skin Pharmacology and Physiology dergisinde yayımlanan çift kör bir çalışmada, 8 hafta boyunca günlük 2.500 mg kolajen peptidi kullanan katılımcıların cilt elastikiyetinde belirgin artış ve cilt parlaklığında iyileşme gözlenmiştir. Aynı zamanda hyaluronik asit kombinasyonu ile cilt nem seviyesi %28’e kadar artmıştır (Proksch et al., 2014).

Koenzim Q10’un ise serbest radikallere karşı güçlü antioksidan etkisi olduğu bilinmektedir. Cilt dokusundaki kolajen yıkımını azaltarak yaşlanma sürecini yavaşlatabilir.

Sonuç

Kolajen takviyesi almak isteyenlerin sabah ya da akşam kullanımından ziyade, düzenli ve aç karnına alınmasına öncelik vermesi önemlidir. Yaş, yaşam tarzı ve formüldeki bileşenler kullanım zamanlamasını etkileyebilir. Özellikle cilt sağlığı, eklem esnekliği ve yaşlanma karşıtı bakım hedefleniyorsa, bilimsel olarak desteklenen kolajen + hyaluronik asit + koenzim Q10 kombinasyonları uzun vadede etkili sonuçlar sunabilir.

Kaynaklar:

• Iwai K. et al. (2005). Identification of food-derived collagen peptides in human blood after oral ingestion of gelatin hydrolysates. J Agric Food Chem.
• Proksch E. et al. (2014). Oral supplementation of specific collagen peptides has beneficial effects on human skin physiology: a double-blind, placebo-controlled study. Skin Pharmacol Physiol.